ÇDP yönetimi, 7 Haziran 2018 akşamı Çerkes-Fed Yönetimini Mecidiyeköy’deki merkezinde ziyaret etti. Birlikte yapılan iftar sonrası başlayan toplantı samimi bir havada geçti.
Toplantıda ilk sözü alan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok, federasyonlara ve bazı bağımsız STK’lara ve Çerkeslerin sorunlarına duyarlı thamadelere ziyaretlerde bulunarak parti çalışmaları hakkında birinci ağızdan bilgilendirme yaptıklarını söyledi. Toplumumuzdaki her kişi ve kurumun kendine göre bir pozisyon aldığını, sonra da bu pozisyonu koruma adına birbirinden uzak durduğunu hâtta atıştığını söyleyen Arslandok, bunun doğru olmadığını, her konuda fikirler tam örtüşmese de, ortak noktalarda birleşilmesi gerektiğini belirtti. Fikri ortaklaşmalar için de diyaloğun şart olduğunu belirten Arslandok, bu görüşmelerin bu maksada ve bazı yanlış bilgilerin düzeltilmesine hizmet edeceğine inandıklarını söyledi. Çerkes-Fed içinde de ÇDP’ye karşıt olanların bulunduğunu, herkesin ÇDP’ye aynı ölçüde sahiplenmesini beklemediklerini belirten Arslandok, ancak uydurma gerekçelerle karşı çıkılmasının da haksızlık olacağını ifade etti.
ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok, yok sayılan topluluklar adına siyaset sahnesinde yer alındığını, ÇDP’nin bu maksatla kurulduğunu söyleyerek amaçlarının Çerkesler ve benzer konumdaki halkları görünür kılmak, haklarını savunmak olduğunu belirtti.
ÇDP’nin 2015 genel seçimlerinde aldığı oydan daha fazla bir etki yarattığını savunan Arslandok, seçim sürecinin toplumumuzda siyasallaşma konusunda hareketlilik başlattığını, bir gün ÇDP bünyesinden parlamentoya girecek milletvekilleri olduğunda diğer partilerdeki milletvekillerini de sorunlarımıza eğilme konusunda etkileyebileceğini, bu inançla partinin gelişmesini elzem gördüklerini söyledi. Toplumumuzda büyük bir kesimin kimlikle ilgili kaygısının olmadığını, STK’ların bu kesimlere kimlik ve bilinç kazandırmakta yeterince etki oluşturamadığını belirten Arslandok, “STKLarımız siyasal alanı etkileyebiliyor olsaydı, o zaman belki bir partiye gerek olmayabilirdi, ama maalesef durum öyle değil” dedi. Kurumların aynı bütünün parçaları olduğunu belirten Arslandok, diasporanın siyasi kurumlarıyla, STK ve diğer parçaları güçlü olursa girişimlerinin de güçlü ve sonuç verici olabileceğini söyledi.
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak ÇDP’nin yaptığı kamuoyu yoklamasının halkımızca tam anlaşılamadığını belirten Arslandok, “aday kim ki?” gibi soruların ortaya atılmasının bunu gösterdiğini, aslında anketin amacının “ne sayıda kişinin kimliği ve değerleri için siyasi bir tavır alabileceğini” tespit etmek olduğunu söyledi.
Yakında IP tabanlı yayın yapacak Çoğulcu TV ile ilgili olarak da bilgi veren Arslandok, “Çerkes toplumu kendi gündemini oluşturup tartışamıyor, çözüm önerileri geliştirip bunu kamuoyuna mal edemiyor. Sosyal medyada yapılan tartışmalar bir fayda üretemediği gibi, çoğu seviye problemiyle malul. İnanıyoruz ki Çoğulcu Tv toplumsal yaralarımıza parmak basan ciddi programları ile farkındalık yaratacaktır. Canlı yayında karşılıklı yapılacak tartışmaların içeriğinin ve katılımcılarının ciddi olması, haliyle katılımcıların fikri kapasitelerini zorlayacak ve entelektüel seviyede de bir yükseliş yaşayacağız. Bu da topluma olumlu yansıyacaktır.” dedi.
Arslandok devletin açacağı TV kanalını da aynı şekilde çok önemsediklerini, böyle bir kanalın kimlik bilincinde ciddi bir sıçrama meydana getireceğini ifade etti.
Öz eleştiri için söz alan ÇDP Genel Başkan yardımcısı Günsel Avcı, şimdiye kadar federasyonların ve ÇDP’nin Çerkesçe TV için ciddi bir girişimde bulunup, takipçisi olmadığını düşündüğünü, sonuç odaklı bir çaba gösterilebilseydi bunun şimdiye kadar gerçekleşmiş olacağına inandığını söyledi. Aynı şekilde, tarihi yanlışlar içeren “Vatanım Sensin” dizisi ile geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Canikli ve Dışişleri sözcüsü tarafından yapılan “Gürcistan’ın Toprak Bütünlüğü” açıklamalarının Abhazyayı yok sayan içeriğine kurumlarımızdan verilen tepkilerin cılız kaldığını söyleyerek bunlardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Çerkes-Fed Yönetiminden Yusuf Taş ise, böyle bir siyasi partinin gerektiğini, yerel seçimlerde birçok meclis üyeliği kazanılmasının partinin başarı çıtasını yükselteceğini, adayların parti kadrolarından değil dışarıdan ve tercihen gençlerden gösterilmesinin partinin misyonuna inancı pekiştireceğini söyledi.
Çerkes-Fed Genel Sekreteri Yılmaz Dönmez de, Çerkes-Fed’in geçtiğimiz günlerde yaptığı çalışmalar sonucu 2000 Suriyeliye vatandaşlık hakkı kazandırmasının örnek bir başarı olduğunu belirterek, ÇDP’nin de toplumun çoğunluğunu ilgilendiren konularda benzer somut başarılara odaklanmasının partiye olan saygınlığı artıracağını, taraftar toplamasını da kolaylaştıracağını söyledi.
Partiye yönelik eleştirilerde de bulunan Yılmaz Dönmez, ÇDP yöneticilerinin bazı toplantılarda yaptıkları sivri dilli konuşmaların ÇDP’ye zarar verdiğini ve STK’larımızı da güç durumda bıraktığını, bu hataların yapılmaması gerektiğini söyledi. Sosyal medyada da benzer yanlışların yapıldığını belirten Dönmez, aktif bazı parti mensuplarının kendi inisiyatifleri ile parti adına yaptıkları açıklama ve eleştirilerdeki sığlığın partiye zarar verdiğini, buna da bir tedbir geliştirilmesinin yerinde olacağını belirtti.
Bilahare tekrar söz alan Genel Başkan Arslandok, eleştirilere hak vererek, bir fikrin doğru bir üslupla dile getirilmesinin, fikrin içeriğinden daha önemli olduğunu söyledi.
ÇDP Yönetiminden İstanbul İl Başkanı Ahmet Altınok da,bu toplantıda
Çerkes-Fed’in ÇDP’ye muhalif duruşunu görerek şaşırdığını söyledi. ÇDP’yi değerlendirirken farklı cephelerden de bakılması gerektiğini söyleyen Altınok, Kafkasya’dan gelen akademisyenlere ÇDP’yi duyup duymadıklarını sorduğunda, “Elbette duyduk ve çok da heyecanlandık. Bu girişim Kafkas insanına ciddi moral ve güç verdi” dediğini aktararak, “ÇDP’nin kurulması anavatana çok olumlu yansıdı. Değerlendirmelerimizde işin bu yanını da gözden ırak tutmayalım” dedi.
Altınok’un bu sitemine yanıt veren Yılmaz Dönmez, Çerkes-Fed’in hiçbir
zaman ÇDP aleyhine tavır almadığını söyledi.
Söz alan Parti Meclisi üyesi Mehmet Yıldız ise, yapılan çalışmalardan çabuk sonuç alınamayabileceğini, sabırla çalışmak gerektiğini belirterek, 20 yıl önce Salacak sahilinde denize çiçek atmakla başlayan 21 Mayıs anmalarının, bugün tüm Türkiye’de, hatta dünyada görkemli törenlere dönüşmesi örneğini hatırlattı.
Toplantının sonunda söz alan Çerkes-Fed Genel Başkanı Nusret Baş, Çerkes toplumunun talepkâr bir toplum olmadığını, bir sorunu ya da isteği olup olmadığı sorulduğunda, genellikle “hiçbir sorunumuz yok, isteğimiz de yok” yanıtı verdiğini, ilk defa ÇHİ’nin yaptığı mitinglerle Çerkeslerin taleplerini dile getirmeye başladığını belirtti. ÇDP’nin de bu çizginin devamı olduğunu, aynı misyonu kurumsal yapıyla sürdürdüğünü ama finansal kaynakların oluşturulamaması halinde gelişme sağlanmasının güç olacağının gözden ırak tutulmaması gerektiğini söyledi.
Çerkeslerin sorunlarının siyasi olduğunu, siyasi sorunların siyasi ortamlarda dile getirilmesi gerektiğini, STK’ların aktif siyasetle uğraşamayacağını belirten Baş, STK’ların yapamayacağı siyasi çalışmaları ÇDP’nin yapabileceğini, bu nedenle ÇDP’ye ihtiyaç olduğuna inandıklarını ve çalışmalarını desteklediklerini, başarılı olmasını dilediklerini söyledi. Nusret Baş, ÇDP’nin tüm kurumlarımıza eşit uzaklıkta bulunması ve bünyesinde diğer kurumlardan da temsilciler barındırmasının yerinde olacağını söyledi.
Toplantının hitamıyla oluşan sohbet ortamı geç saatlere kadar devam etti.
190