Yerel yönetim seçimleri 31 Mart’ta yapılacak. Çoğulcu Demokrasi Partisi bu seçimlere iki vilayetteki bağımsız adaylarıyla katılacak. Bağımsız adaylarla katılma nedeni, seçimlere katılabilmenin gerek şartı olan Türkiye genelinde asgari örgütlenme düzeyine ÇDP’nin henüz ulaşamamış olması. Bu sebeple seçim pusulasında ÇDP’nin logosu olmayacak. Oylar doğrudan bağımsız adayların isimlerine verilecek.
***
Bazı dostlarımız seçime katılacağı için ÇDP’yi eleştiriyor.
“Kazanma şansınız yok, öyleyse niçin seçime giriyorsunuz?”
“Alacağınız cüz’i oylar güçsüzmüşüz görüntüsü ortaya çıkaracak.”
”Bizi de Kürtler gibi bölücü göstereceksiniz.”… vb lâkırdılar ediyorlar.
Yani kısaca, “oturun oturduğunuz yerde” diyerek eylemsizlik öneriyorlar.
Diyelim ki öyle yaptık. Peki eylemsizlik sorunlarımızı çözüyor mu?
Aksine, asimilasyon canavarına daha kolay bir yem haline geliyoruz.
Nitekim 150 yıldır eylemsiziz ve kimliklerimiz ufalana ufalana artık yok olma derekesine inmiş durumda.
Duyarlı bir insan nasıl bunun sağlıklı bir yol olduğunu iddia edebilir?
***
Bakın dostlar, dağdan inen küçük dereleri kendi haline bırakırsanız hiçbir iş üretmeden akar ve deryanın içinde kaybolup giderler.
Ama bu derelerin suyunu bir barajda toplarsanız, sorunlarınızı çözmek için size müthiş imkanlar sunar.
Seçimlerde kullanılan oylar da aynı bu dereler gibidir.
“Uydum kalabalığa” diyerek oylarınızı hassasiyetlerinizi dikkate almayan partilere dağıtırsanız, gücünüzü ortaya koyamaz, bütün enerjinizi toprağa vermiş olursunuz.
Ama meselelerinizi dava haline getirmiş bir siyasi parti oluşturur, oylarınızı burada konsolide ederseniz kimse bu toplumsal gücü görmezden gelemez.
***
Üstelik siyasi partilerde toplanmak bir sorumlu vatandaş tavrıdır. Çünkü mutlu bir toplum, devletin, kendini farklı gören toplumsal kesimlerin sorunlarını, birbirleriyle çatıştırmadan uzlaşı içinde çözmesiyle ancak mümkündür. Ama öncelikle benzer derdi olan toplum gruplarının bir araya gelip potansiyel güçlerini kinetik hale getirmesi ve kendilerini demokratik platformlarda göstermesi gerekir.
Demokrasilerdeki en etkili yol, sorunu olanların kendilerini sayısal bir değer haline getirmesidir. Bunun vasıtası da siyasi parti ve sandıktan çıkan oylardır tabii ki.
***
Peki, bu yapılanın adı kimlik siyaseti olmuyor mu, toplumu bölecek bir yaklaşım değil mi ve ana kitle bunu yadırgayıp tavır almaz mı?
Evet, bu doğrudan kimlik siyasetidir ancak toplumu bölmeyeceği gibi, bilakis bütünleştirir. Toplumsal sorunlar siyaset arenasına taşınıp çözümler burada aranmazsa asıl o zaman toplum bölünme riski altına girer. Çünkü legal olan siyaset arenasından kovulan toplumsal sorunlar, kendine illegal alanlarda çözüm arayabilir. Onun için siyaset alanına taşınmış hiçbir konuyu hiç kimsenin yadırgamaya hakkı yoktur. Herhangi bir toplumsal konuyu siyaset dışı ilan etmek ise tamamıyla abes bir iştir.
***
Başa dönersek…
Sorun yokmuş gibi davranmak isteyenler elbette davranabilirler. Ama toplumuna ve değerlerine sahip çıkan insanlar siyasetle ilgilenmek, sorunlarını devlet yönetiminin gündemine sokuncaya kadar çalışmak zorundadır.
Bunun için sivil toplumumuzun yanında, iyi çalışan bir siyasal toplumumuzun da olması gerektiğini herkesin anlaması ve bu süreçlere samimiyetle destek vermesi gerekir.
Seçimler ise bu amaca hizmet eden en önemli fırsatları sunar.
2817
Muhteşem açıklayıcı bir yazı olmuş.
Bu yazıyı herkesin okuması nasıl sağlanabilir?
Güzel bir açıklama olmuş. Katılımcı yaklaşıma ve siyasi farkındalık yaratma vurgusuna katılıyorum.
Sporda, özellikle de Olimpiyat’larda “kazanmak pek tabiiki bir hedef, fakat katılabilme yetenek ve cesaretini göstermek çok daha önemlidir”. O halde, CDP’nin bir aday göstermesini önemsiyorum. Teşekkürler.
Erol abi kalemine sağlık, çokta yerinde bir yazı hazırlamışsın. Bu kısa yazıda bir çok soru cevap bulmuş oldu.
Oyumuz İshak beye…Değer verdiğimiz kültürümüzü, özgürce yaşamak, istiyoruz. Özellikle dil konusunda, tv konusunda, dahada sıralayabileceğimiz, bazı sorunlarımız var. Şu ana kadar, bu bağlamda, bizler ile, ilgilenen hiç bir siyasetçi olmadı. Ayrıca, kişilik olarakda, çok naif, güler yüzlü, saygı, sevgi ve hoşgörüyü esas alan, güzel bir yüreği olan, içimizden biri olan, tam bir halk insanıdır. Çıktığı bu yolda, bol şans ve başarı diliyoruz. Allah muvaffak etsin inşallah🙏🧿 👏