Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok ve parti yönetimi, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Soykırımı ve Sürgününün 158. Yıldönümünde İstanbul Yenikapı’da Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED)’in; Beyoğlu Odakule’de Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED)’in düzenlemiş olduğu anma etkinliklerine katıldı.
21 Mayıs 1864’ün yıldönümü anma etkinlikleri her geçen yıl görünürlük ve güç kazanmaktadır. Buradan yaratılacak güç Çerkes Halkı’nın geleceğini yeniden güçlü bir şekilde inşa etmesine önemli bir dayanak olacaktır.
Her iki tarafta yapılan etkinliklere karşılıklı olarak federasyon başkanlarının ve federasyonlara bağlı ve bağlı olmayan derneklerin katılması da önemli bir gelişmedir. Gelecek yıllarda planlama aşamasından itibaren, toplumun birlikteliğini ve ortak gücünü en yüksek düzeyde ortaya çıkaracak bir yaklaşımla hareket edilmesi çok daha etkili sonuçlar doğuracaktır.
Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok’un 21 Mayıs anma konuşması aşağıda yer almaktadır.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
ÇDP GENEL BAŞKANI FARUK ARSLANDOK’un 21 MAYIS 1864’ün 158′.nci YILI KONUŞMASI:
Değerli katılımcılar, basın mensupları, saygıdeğer kamuoyu;
Bugün 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün 158. Yıldönümünü anmak için buradayız. Modern zamanların ilk ve en büyük soykırım ve sürgünlerinden olan bu büyük tarihi trajedide hayatını kaybeden masum insanları saygı ve rahmetle anıyorum.
Özgürlüklerini ve yurtlarını savunmak için 300 yılı aşkın bir süre Rus İmparatorluğu’nun saldırılarına direnen Kafkasyalılar ve Çerkesler için bu mücadelenin son 101 yılı, Rus ordusunun şiddet ve vahşet dozunu sürekli artırdığı bir soykırım süreci olmuştur. Bu dönemde Rus Ordusu, masum sivil insanları, çocuk, kadın, yaşlı ayrımı gözetmeden hedef almış, insanların beslenme, barınma ve yaşam ortamlarını ortadan kaldırmaya yönelik her türlü eylemi, şiddeti ve vahşeti sergilemiştir. Planlı olarak Çerkesya’yı insansızlaştırmaya yönelik bir etnik temizlik hedefiyle hareket etmiştir.
Bu soykırımın sonucunda, 21 Mayıs 1864 tarihinde Kafkasya’nın işgalini tamamlamış ve akabinde soykırımın devamı olan aynı acımasızlıktaki kitlesel sürgünle Çerkes Halkının hayatta kalan nüfusunun %90’ına yakınını Osmanlı İmparatorluğunun topraklarına sürmüştür.
Bu sürgün sırasında ve sonrasında yetersiz beslenme, barınma, iklim koşulları ve salgın hastalıklar nedeniyle yurtlarından koparılan 2 Milyona yakın insanın büyük bir bölümü hayatını kaybetmiştir.
Bu Büyük Soykırım ve sürgün Çerkes Halkı üzerinde çok büyük, telafisi zor bir tahribat yaratmıştır.
Bu soykırım ve sürgünün sonucunda Çerkes Halkı;
- Anayurdunun bağımsızlığını ve özgürlüğünü kaybetmiştir.
- Yetişmiş insan gücünün ve nüfusunun çok büyük bir kısmını kaybetmiştir.
- Toplumsal gücü büyük ölçüde zayıflamıştır.
- Anayurdunda azınlık durumuna düşmüştür.
- Nüfusunun neredeyse %90’a yakını diasporada yaşamaktadır.
- Anayurdunun coğrafi bütünlüğü bozulmuştur.
- Anayurdunda idari bir bütünlük oluşturamayacak duruma düşürülmüştür.
- Anayurdunda ve diasporada dilini, kültürünü, kimliğini ve ulusal varlığını koruyup geleceğe taşıyamama tehlikesi altındadır.
Rusya Federasyonu’nda son 22 yıldaki yönetim anlayışı, karar ve uygulamalar, yasal ve anayasal düzenlemeler federasyon anlayışına, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir yönde ilerlemektedir. Bu gelişmeler Rusya’nın zaten zayıf olan federatif yapısını üniter bir yapıya, Çarlığın yeni bir versiyonuna dönüştürmeyi hedeflemektedir. Anavatanımızın ve anavatanda yaşayan kardeşlerimizin, dolayısıyla da bütün Çerkeslerin geleceğini tehdit eden sorunların başında Rusya’nın bu yaklaşımı ve devlet anlayışı gelmektedir. Bu yaklaşım ve anlayış soykırım ve sürgünün Çerkes Halkının geleceği üzerinde yaratmış olduğu tahribatı derinleştirmektedir.
Çerkesler diasporada da ciddi bir asimilasyon süreci içerisindedir.
21 Mayıs, Çerkes Halkının toplumsal gücünü, birlikteliğini, farkındalığını ve kimlik bilincini en yüksek düzeyde ortaya çıkaracak, bütün bu olumsuzluklarla mücadele edebilmesinin gücüne zemin olacak ortak bir semboldür. Çerkes Halkının geleceğini yeniden güçlü bir şekilde inşa edebilmesi için bu zeminde yaratılacak güç çok önemlidir.
Evet; soykırım ve sürgün Çerkes Halkının geçmişi üzerinde çok büyük bir tahribat yaratmıştır. Bu büyük trajedide hayatını kaybeden masum insanlarımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz. Ruhlarının huzur bulmasını ve mekanlarının cennet olmasını diliyoruz.
Ancak, Soykırım ve sürgünün Çerkes Halkının geleceği üzerinde yarattığı tahribat güncelliğini ve sıcaklığını yakıcı bir şekilde koruyor.
Bundan sonraki çabamız; elbette geçmişi unutmadan, bu tahribatın önlenmesi ve geleceğin yeniden güçlü bir şekilde inşası yönünde olmalıdır.
Buradan Rusya Federasyonu yöneticilerine sesleniyoruz:
- Tarihi, siyasi ve hukuki mirasçısı olduğunuz Rus Çarlığı’nın Çerkes Halkına uyguladığı soykırım ve sürgünü tanıyınız. Bunun için Çerkes Halkından samimi bir şekilde özür dileyiniz.
- Soykırım ve sürgünün Çerkes Halkının geleceği üzerinde yarattığı tahribatı derinleştiren tutum ve yaklaşımlarınızdan, Çerkes halkını yok sayma ve köleleştirme girişimlerinizden vaz geçiniz.
- Çerkes Halkının varlığı ve geleceği üzerinde yaratmış olduğunuz tahribatın giderilmesi için üzerinize düşen sorumluluğu yerine getiriniz.
- Çerkes Halkının geleceğini yeniden inşa etmesine pozitif ve geliştirici bir şekilde yaklaşınız.
- Çerkesya’da demografik, idari, coğrafi ve sosyal yapının Çerkeslerin aleyhine gelişmesini önleyiniz.
- Rusya Federasyonu’nun sadece ismiyle değil, uygulamalarıyla da gerçek bir federasyon olduğunu gösteriniz.
- Çerkes Halkının anayurduyla özgürce ilişki geliştirmesinin önündeki engelleri kaldırınız.
- Kafkasya’daki hukuksuzluklara ve insan hakkı ihlallerine son veriniz.
Çerkes Halkı var olduğu sürece kendisine yapılan soykırımı ve büyük tarihi haksızlığı unutmayacaktır, unutturmayacaktır. Çünkü unutulan soykırımlar tekrarlanır.
Yaşasın Çerkes Halkı
Yaşasın Çerkes Halkının Özgürlük Mücadelesi
Yırepsow Di Ĺeṕkır
Yırepsow Di ĺeṕkım Yı Xutınığa Ĺeĵığar
231