Nesrin Cankılıç tarafından Nesrin Emlak Bürosu’nda düzenlenen ve ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok ile İBB Bağımsız Başkan Adayı Doğan Duman ve parti meclisi üyelerinin katıldığı toplantıda 50’ye yakın semt sakini hazır bulundu.
13 Şubat günü gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok konukları selamladıktan sonra, ÇDP’nin, kurucularının çoğunluğu Çerkes olan bir parti olduğunu söyleyerek, “Çünkü Çerkesler kimlik ve kültür kaybı sorunundan muzdaripler. Bu sorunlarını parlamentoya taşıyabilmek için de bu partiyi kurdular” dedi. Çerkes kimliği ile parlamentoda bulunulmadığında, kanunlar ve bütçe yapılırken orada olunmadığında, kimsenin Çerkesler için bir şeyi programa alma ihtiyacı hissetmeyeceğini söyleyen Arslandok, bu nedenle Çerkeslerin kendi kimlikleri ile siyasetin içinde yer almaları gerektiğini belirtti.
“31 Mart yerel seçimlerine İBBB adayı göstererek giriyoruz. Çerkeslerin en yoğun olduğu il olan İstanbul, sayısal varlık göstermek için en uygun yerleşim birimi” diyen Arslandok şöyle devam etti:
“İBBB’nı kazanmak kolay değil. Bunu biliyoruz. Fakat seçime katılmak ve alacağımız oy, partimizi güçlendirmek için ciddi bir adım olacaktır. Seçim çalışmaları çerçevesinde dernek, vakıf ve federasyonlarımızı ziyaret ediyoruz. Bu kurumlarımızda düzenlenen etkinliklerde ve bu akşamki gibi bölge toplantılarında soydaşlarımızla buluşuyor, çalışmalarımızı anlatıyor, nasıl destekleyeceklerini açıklıyoruz. Bunun için daha ziyade sosyal medyayı kullanıyoruz. Sizlerin de bizleri sahiplenmenizi, bizlere moral ve güç vermenizi bekliyoruz. Partiye üye olarak, tanıdık dost ve akrabalarınızı da bilgilendirip adayımız Av Doğan Duman’a oy vermelerini sağlayarak bize en güçlü desteği verebilirsiniz.”
Daha sonra söz alan İBB Başkan Adayı Av. Doğan Duman, asimilasyonun ağırlığını gittikçe artırdığını belirterek, “Çocuklarımızın dilimizle, kültürümüzle iç içe yaşamasını istiyoruz. Bunun için de siyasetin içinde yer alıp, çalışmak gerekiyor” dedi.
Salonda bulunanların çoğunun belki de Çerkesce konuşabiliyor olduğunu ama çocuklarının aynı durumda olduğunu düşünmediğini söyleyen Doğan Duman, “Dilimizi ve kültürümüzü giderek kaybediyor olmak yüreğimizi sızlandırıyor. Dilimizi ve kültürümüzü yaşatmak için gerekli kararların alınacağı yerlerde olmamız ve müdahil olmamız gerekiyor. “Masada yoksanız, menüdesiniz” derler. Yani hakkınız yeniyor demektir. Halbuki anadil ana sütü kadar kutsal ve haktır. Tek seslilik doğaya aykırıdır. Biz kültürel zenginliğimizi korumak için yola çıktık. Bu ülke bizim de ülkemiz, bu cumhuriyeti bizim de bizim de cumhuriyetimiz. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Yemen’de biz vardık. Bugün 5-6 milyon Kuzey Kafkaslı ile Türkiye’de 3. büyük topluluğu oluşturuyoruz. Ama bu gidişle kültürümüz yok olacak ve toplumsal hayattan da silinip gideceğiz. Buna dur demek için çalışıyoruz” dedi.
Çerkeslerin toplumun bütünleştirici harcı olduğunu söyleyen Doğan Duman, yalnız derneklerde değil, ekonomik alanda da ,siyasi alanda da var olunması, faaliyet gösterilmesi gerektiğini söyledi. “Siyasette var olmak, seçilmek için parti oluşturmak, demokratik bir haktır” diyen Duman şöyle devam etti:
“Partilerin amacı, milli iradenin tecellisi için yurt çapında faaliyette bulunmaktır. Milli irade hepimiziz. Dolayısıyla her inançtan, her milletten kişinin parlamentoda bulunması gerekir. Biz yıllarca siyasete girmekten ve parti kurmaktan korktuk. Bazı entellektüellerimiz hala bu korku içindeler. Başkasının kayığına binmeyi tercih etmiyoruz, kendi gemimizi inşa edeceğiz. Ne yazık ki ilk direnç kendi İçimizden geliyor. Ağaç baltaya boşuna “Sapın benden olmazsa, sen beni kesemezdin” dememiş. Bunlarla da mücadele ediyoruz. Şükür ki herkes böyle değil. Yüz yüze geldiğimiz soydaşlarımız bizi anlıyor ve bize destek veriyorlar.”
Bölünme paranoyasının Çerkesler üzerinde de etkili kılındığını söyleyen Doğan Duman, “Bölücülük korkusuyla siyasetten uzaklaştırılıyoruz. Halbuki biz siyaseti bölmek için yapmıyoruz. Burası bizim de vatanımız, bölmek isteyenlerin karşısında ilk önce biz sıradağlar gibi dururuz. Biz çıkacak yasaların yapıldığı, geleceğin inşa edildiği parlamentoda var olmak istiyoruz. Belediyeler de yerel parlamentolarımızdır. Onun için belediyelerde de var olmalıyız. Çerkeslerin uzlaşmacı kimliği ile parlamentoda var olması demek, kavgaların bitmesi demektir. Biz böyle hayırlı bir amaçla yola çıktık. Allah hep birlikte yolumuzu açık etsin. İlk önceliğimiz “güzel kültürümüzle biz de buradayız” demektir. Partimizin güçlenmesi gençlerimizin önünü de açacaktır” dedi.
ÇDP Genel Başkan Yardımcısı Günsel Şurdum Avcı, toplantıyı düzenleyen Nesrin Cankılıç‘a hassaten teşekkür ederek, “2015 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge’den MV adayı olduğumda da büyük bir kalabalık toplayarak, burada güzel bir bölge toplantısı yapmıştı sayın Cankılıç. Mayıs ayında güneşli bir gündü ve kalabalık yollara taşmıştı. Hatta mikrofon ile konuşmak zorunda kalmıştım. Daha sonra hep birlikte çarşıda esnaf ziyaretleri yapmış, broşür dağıtmış, ardından da parkta düğün ile noktalamıştık toplantımızı. Aynı o zaman olduğu gibi bu akşam da bize destek oldunuz, çok teşekkür ederiz. 2015 seçimlerinde Uğur Mumcu dışında da birçok yerde bölge toplantısı yapmış, karşılaştığımız herkesten destek verecekleri mesajını almıştık. Fakat ne yazık ki seçim sonu, 300.000 kadar Kafkas kökenli seçmenin olduğu 1. bölgeden bana 1000 oy çıkmamıştı. Bu sonuç karşısında ben, özellikle son üç ayda, doktorluk mesleğimi de bırakarak ciddi bir çalışma yapmış olmanın iç huzurunu taşıyordum. Herkes bu kadar düşük oy almama çok üzülmüştü. Birçok Adige dostumun duruşundan, bana oy vermediği hissediyordum. Sanıyorum birçok kişi “Nasılsa herkes Günsel Hanıma oy verir, ben vermesem de bir şey olmaz” düşüncesi ile oy vermedi. Zira birçok Çerkes seçmenin kayıtlı olduğu oy sandıklarından ya hiç, ya da 1-2 oy çıktı. Bunları, bu defa böyle olmasın diye söylüyorum. O zaman bana oy vermeyenlerin bu kez Doğan Duman kardeşimize oy vermelerini sizlerden rica ediyorum. Herkes “kimse vermese de ben vereceğim” diyerek oyunu Doğan Duman’a vermeli. Sadece burada bulunan sizlerin vermesi de yeterli değil. Lütfen her biriniz çevresinde 10- 20- 30, ne kadar olursa, dost ve akrabanıza ulaşarak Doğan Duman kardeşimize oy vermeleri için ikna etmeye çalışınız. İstanbul’da 750.000 kadar Kafkas kökenli seçmen var. Bunların ne kadar çoğuna ulaşabilir ve ikna edebilirsek, o kadar çok oy alırız. Bunun yalnızca parti mensuplarının çabası ile gerçekleşmesi mümkün değil. Sizlerin, Çerkes olduğundan gurur duyan ve kültürünü yaşatmak isteyen herkesin bunu görev edinmesi ve canla başla, el birliği ile çalışmamızla mümkün olabilir. Ne kadar çok oy alırsak, hepimiz o kadar çok mutlu oluruz. Başarı da hepimizin başarısı olur” dedi.
ÇDP Mali İşler sorumlusu Emine Arslandok Sezgin de, “Her seçmen 5 oy kullanacak, İl belediye meclisi, ilçe belediye meclisi, ilçe belediye başkanı ve muhtarlar için istediğiniz partinin adayına oy verebilirsiniz. Yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için oyunuzu Doğan Duman’a istiyoruz. Yani kullanacağınız 5 oydan 1 ini kendiniz için verin diyoruz. İBBB seçmen pusulasında Doğan Duman’ın fotoğrafı değil yalnızca adı olacak. Adının altındaki yuvarlak alana EVET mührünü basacaksınız” açıklamalarında bulundu.
Konukların sorularının da yanıtlanmasından sonra, üyeliğe başvuranların doldurdukları formları alındı ve rozetler takılarak toplantı sonlandırıldı. r
168