Çoğulcu Demokrasi Partisi, Rusya Federasyonu’nun Türkiye Büyükelçisi Aleksey Yerhov’un tr.sputniknews’e yaptığı açıklamalar üzerine kendisine kamuoyuna açık bir mektup yazdı.
Mektup içeriği şu şekilde:
Alexey Erkhov
Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi
13.02.2020 tarihinde Sputniknews’e vermiş olduğunuz mülakatta Türkiye ve Rusya arasındaki Soçi mutabakatı ve buna bağlı olarak İdlib’de yaşanan anlaşmazlıklar ve örtülü çatışmalar konusunda görüşlerinizi ifade ederken, konuya Kafkasya’da Ruslarla Çerkesler arasında yaşanan, sizin “göç”, Çerkeslerin ise “soykırım ve sürgün” olarak tanımladığı trajik süreç üzerinden giriş yapmanız büyük bir talihsizlik olduğu gibi; bu konuda söyledikleriniz de tarihi gerçekleri yansıtmamaktadır.
Öncelikle; Çerkeslerin söz konusu süreç ve soykırım konusunda gösterdikleri tepkinin ön yargılardan kaynaklandığı görüşünüz, mevcut durum ve tarihi gerçeklikle uyuşmamaktadır. Bu tarihi sürece karşı Çerkes Halkı’nın göstermiş olduğu tepkinin bir ön yargıdan kaynaklanmadığını, yaşananların da “akınlar, cinayetler, yağmacılık ve köle ticareti” ile açıklanacak basitlikte olmadığını konuyla ilgilenenler yakından bilmektedir. Sizin yaşananlara gerekçe gösterdiğiniz türden olaylar, dünyanın muhtelif bölgelerinde karşılıklı olarak yaşanmış/yaşanabilecek olaylardır. Bu gibi olaylar, bir bölgeyi orantısız güç ve acımasız yöntemlerle işgal etmeye, halkını soykırım ve sürgüne uğratmaya mazeret olamaz. Yaşananların “orantısız” ve “acımasız” olduğu, bu konuda yayınlanmış Rusya orijinli belge ve yayınlarda dahi gözardı edilemeyecek bir açıklıkta yer almaktadır.
Rusya, son 500 yıllık genişlemesi sırasında topraklarına kattığı bölgelerin ve ülkelerin tamamında benzer gerekçelerle mi hareket etmiştir?!
Yaşanan büyük trajediyi bu şekilde basitleştirmek doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye’de yaşayan Çerkesler -BM Soykırım Kararı’yla da örtüşür şekilde- bir anlayış birliği içinde bu trajediyi “Soykırım ve Sürgün” olarak tanımlamaktadır. Bu bugün ortaya çıkmış bir durum değildir. 30 yıla yakın bir süredir insanlar bu konuda daha çok bilgilenip gerçeğin farkına varıyorlar. Bu konudaki tarihi gerçekleri dile getirmeleri, Çerkesler açısından Rusya ile çatışma ve geçmişin intikamını almaya yönelik bir yaklaşım olmaktan ziyade, geçmişte yaşanan ve ulusal varlıklarını tehlikeye düşüren bu trajedinin yaratmış olduğu tahribatın telafi edilmesine yönelik olup, dillerini, kültürlerini, kimliklerini ve ulusal varlıklarını koruyup geliştirerek geleceğe daha güçlü bir şekilde taşıma iradesinden kaynaklanmaktadır.
Çerkesler, bu trajediyi yaratan Rusya’nın sorumluluğunu kabul edip, Çerkeslerin geleceğini güçlü bir şekilde yeniden inşa etmelerine pozitif ve yapıcı bir katkıda bulunmasını beklemektedir.
Çerkeslerin amacı; Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemek değildir. Tam tersine, bu ilişkinin Çerkeslerin hak ve taleplerinin dikkate alınmasında pozitif yönde katkıda bulunmasını arzu etmektedirler.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
456
I’m cherkess
Son zamanlarda gerek Rusya Federasyonunda, gerek diyasporada yaşayan Çerkeslere yönelik sindirme ve inkar politikalarından Rusya”nın halen Çerkes”lere olan hasmane düşüncelerinin son bulmadığını göstermektedir. Rusya’da uyguladığı böl-yönet politikasını federasyon dışına da taşıma gayretlerinin olduğunu, gerek üst düzey ziyaretlerden, gerekse sosyal medyada yapılan çeşetli propagandalardan da anlayabilmekteyiz. Bu meyanda, Çerkes”lerin yoğun yaşadığı ülkelerde Çerkesleri zor duruma düşürmek adına istenmeyen söylem ve eylemlerin de yapılabileceğininin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Sayın yerhov,tek taraflı olarak düşüncelerini dile getirmiştir fakat tarihî gerçeklerle örtüşmemektedir.Bunca tarihî belgeler varken çarpıtıcı yazılarla günah mı çıkarıyor acaba?