Çoğulcu Demokrasi Partisi (ÇDP)’nin Kafkas STK’larıyla istişare toplantıları devam ediyor. Birleşik Kafkasya Derneği (BKD) İstanbul yönetimi ile olan görüşme 30 Mayıs 2018 akşamı ÇDP İstanbul İl Merkezinde gerçekleştirildi.
Toplantıya Yönetim Kurulu üyesi Murat Sayar’la birlikte katılan BKD Başkanı Eyüp Tuncer önce derneklerinin tarihi hakkında kısa bir bilgilendirmede bulundu. Derneklerinin 1951 yılında Kuzey Kafkasya doğumlu mülteciler tarafından kurulduğunu ve Cumhuriyet döneminde açılan ilk Kuzey Kafkas Derneği olduğunu belirten Eyüp Tuncer, derneğin etnik ayırım gözetmeden tüm Kuzey Kafkasya halklarını kucakladığını söyledi. Derneklerinin, mirasçısı oldukları Birleşik Kuzey Kafkasya fikriyatını anlatmaya odaklandığını belirten Tuncer, bu amaca yönelik kitap ve dergiler yayınladıklarını ve bu yöndeki entelektüel faaliyetlere yakın durduklarını söyledi. Tuncer dernek olarak geçirdikleri kısa bir durgunluk dönemi sonrasında önümüzdeki günlerde yeni bir atılıma gireceklerini de sözlerine ekledi.
Daha sonra ÇDP’yle ilgili intiba ve değerlendirmelerini aktaran Eyüp Tuncer, partiyi STK’lar üstü bir yapı olarak gördüklerini ve siyasi faaliyetlerine destek vermekten imtina etmeyeceklerini belirtti. ÇDP’nin kuruluş döneminde meselesini net olarak ortaya koyamadığını ve geniş kesimlerce anlaşılamadığını söyleyen Tuncer, o dönemde kurucu başkanın yaptığı açıklamalarla hassas noktalara biraz erken dokunulduğunu, bunun da Çerkeslerce yanlış anlaşıldığını, partinin bazı yapıların uzantısı gibi algılanmasına neden olduğunu belirtti.
Partinin basın yayın organları ve sosyal medyayı aktif kullanması gerektiğini söyleyen Tuncer, partiyi ilgilendiren açıklamaların tek merkezden yapılmasının uygun olacağını; ayrıca halkla temas halinde olunarak toplum eğilimlerinin belirlenmesinin ve buna göre yeni stratejiler belirlenmesinin yerinde olacağını söyledi. Tuncer, ÇDP’nin bilinilirliğini arttırıp, negatif propagandayı da önlenmesi halinde Türkiye’nin demokratikleşmesine ciddi bir katkı sağlayacağına inandığını da belirtti.
Daha sonra söz alan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok, STK’larla buluşarak partinin misyonunu anlatmak, sivil toplum kuruluşlarıyla nerelerde buluşulabileceğini belirlemek ve tabanı genişletmek gayretinde olduklarını dile getirerek, köklü bir fikrin temsilcisi olan BKD ile bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.
ÇDP’nin kuruluş aşamasına dair değerlendirmeleri ele alan ARSLANDOK, kuruluş öncesi yapılan istişare sürecinde STK yetkililerinin siyasi bir partiye ihtiyaç olduğunu söylediklerini, hatta kurucu üye olacaklarını dile getirdiklerini, fakat sonradan sürece katılmadıklarını, bu nedenle de kuruluşun planlanandan daha dar kapsamlı gerçekleştiğini belirtti. Faruk ARSLANDOK, kendisinin ve diğer parti mensuplarının çekirdekten siyasetçi olmadıklarını, zorunluluk ve sorumluluk duygusuyla siyasete atıldıklarını belirterek, en önemli sorun olan “yok sayılmayı” hazmedemedikleri için ÇDP’yi kurduklarını söyledi. Arslandok partinin amacının yok sayılan kimliklere sahip çıkmak ve onların haklarını savunmak olduğunu ifade etti.
ÇDP’nin ilk imtihanını 2015 genel seçimlerinde verdiğini, bağımsız olarak seçime katılan milletvekili adaylarının, Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi adeta pireyi yakalayıp gözüne ilaç damlatmaya benzer koşullarda çalıştıklarını dile getirerek, 2015 genel seçimlerinde ÇDP’nin aldığı 14 bin civarındaki oyun okyanusda bir damla gibi görünmesine rağmen yine de siyasi sonuçlar doğurduğunu söyledi. Ayrıca STK’ların üye sayısı ile karşılaştırıldığında 14 bin oyun ciddi bir rakama tekabül ettiğine de dikkat çekti.
Siyasette varlık göstermenin sayılarla mümkün olduğunu söyleyen Arslandok, bir partinin üye sayısı ve oy sayısının çok ciddi bir çarpan etkisi oluşturduğunu, nitekim bugün parlamentoda kilit durumunda olan iki partinin oy toplamının 500.000’i bulmadığı halde belirleyici rol oynadığını hatırlatarak, Türkiye’de 6 milyon kadar olduğu varsayılan Kuzey Kafkasyalı nüfusun 500.000 civarındaki oyunu konsolide etmesi halinde parlamentoda ve Türkiye siyasetinde ciddi bir güç haline geleceğini ifade etti. Çerkeslerin kendi kimlikleri ile parlamentoda bulunmalarının, diğer partilerdeki Çerkes kökenli milletvekillerini de olumlu etkileyeceğini belirten Arslandok, kimliklerin sayılması ve korunması için siyasi mücadele verilmesinin gerekli olduğunu söyledi. Arslandok çoğulculuğun yükselen bir değer olduğunu, T.C.’nin çoğulculuğu hayata geçirmekle ancak daha güçlü olabileceğini belirtti.
Bazı kesimlerde ÇDP’ye karşı ön yargılarla oluşmuş anlamsız bir muhalefetin var olduğunu ifade eden Arslandok, bu üstü örtülü muhalefetin, yani görünmeyen ve fakat işleyen muhalefetin engelleneceğini, ciddi bir organizasyon ve yoğun bir çalışma ile bu yersiz direncin yok edileceğini söyledi.
2018 genel seçimlerine de değinen Arslandok, seçimlerin zamansız olduğunu, ÇDP’nin katılma imkânı bulamadığını, bu yüzden mevcut kısıtlı imkanların parti tabanını genişletme çabalarına teksif edileceğini belirtti.
Genel Başkan Arslandok, ÇDP’nin STK’ların rakibi olmadığını, ayrı alanlarda çalıştıklarını vurgulayarak, temas halinde olmalarının iki tarafın da hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracağını ifade etti. Bu nedenle STK’larla seri toplantılara devam edileceğini, siyasete ilgi duyan STK temsilcilerine de parti kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirtti.
Faruk Arslandok, basın-yayının önemi nedeni ile “Çoğulcu Tv” adı ile bir IP TV kanalı açtıklarını, böylece partinin kendini anlatabileceğini bir mecraya kavuştuğunu, kısa zamanda işlerlik kazandıracaklarını ve toplumdaki farklı düşünen kesimleri de bu kanalda buluşturmayı planladıklarını söyledi.
ÇDP Başkanı Arslandok kunuşmasını, BKD yönetimine davetlerini kabul ettikleri ve bulundukları yapıcı eleştiriler için teşekkür ederek tamamladı.
BKD Başkanı Eyüp Tuncer de davet için teşekkür ederek, ÇDP’yi önemsediklerini, ÇDP’ye katkı sunmayı tüm derneklerin görevi olarak gördüklerini, bu bağlamda kendilerinin ellerinden gelen desteği vereceğini beyan ederek başarılar diledi.
222