ÇDP heyeti ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Doğan Duman 31 Mart Yerel İdare Seçimleri öncesi yaptıkları ziyaretleri Düzce Abhaz Derneği ile devam ettirdi.
20 Ocak Pazar günü 11.00’de gerçekleşen ziyarette ÇDP heyetini Dernek Başkanı İlhan Kıymet ve yönetim kurulu üyeleri ağırladı. Adige ve Abhaz yemeklerinin yapıldığı şirin bir cafede gerçekleştirilen görüşmede toplumsal meseleler ele alındı.
Başkan İlhan Kıymet’in hoşgeldiniz konuşmasından sonra söz alan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok, “İlhan beyi İstanbul’daki yöneticiliği döneminden bu yana tanıyoruz. Bana İlhan beyi nasıl tanımlarsınız deseler ‘sakin güç’ diye tanımlarım. Kendisini seviyor, çalışmalarını da taktirle izliyoruz” diye söze başladı.
Daha sonra “Biz siyasetle uğraşıyoruz, evet ama niçin? Bizi bu yola iten dertlerimizdir” diyerek konuya giren Faruk Arslandok, Çerkeslerin toplumdaki etkinliğinin giderek azalmasının üzücü olduğunu söyledi. Yönetimlerin Çerkeslerin talep ve ihtiyaçlarını dikkate alınmadığını söyleyen Arslandok, diğer partilerdeki Çerkes siyasetçilerde de bunu sağlama iradesinin bulunmadığını iddia ederek şöyle devam etti:
“Bu nedenle sorunlarımızı kendi aktörlerimizle siyasete taşıyalım istiyoruz. Bunu söylerken yalnız kendimizi düşünmüyoruz, Çoğulcu bir yaklaşımla durumu bize benzeyen diğer halkları da hesaba katıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de herkesi aynı kalıba sokmaya çalışan bir anlayış hakim oldu. Halbuki dilini konuşmak ve yaşatmak insanın doğuştan gelen bir hakkıdır. Bunun elimizden alınmasına karşı çıkmak bölücülük değildir. Ama bizler ülke bütünlüğüne yönelik bir tehdit olur denilerek korkutulduk. Bunlar temelsiz ve yersiz düşüncelerdir. Zaman geçti ve artık şartlar değişti. Biz de önümüze koyulan psikolojik bariyerleri aştık ve siyasi platforma adım attık. Partimizi tüzel olarak dört yıl önce kurduk. Şimdi ise inşa etme ve büyütme sürecindeyiz.”
Seçimlerin siyasi mesaj verme ortamları olduğunu söyleyen Faruk Arslandok, “Bugün İstanbul gibi yoğun bir Kafkasyalı nüfusun yaşadığı metropolde varlığımızı ortaya koymak için yola çıktık. Çoğulcu pencereden Türkiye siyasetine girmek istiyoruz. Kafkas kültürü barışçı, etrafındaki çatışmaları engelleyici bir kültürdür. Kültürümüzden edindiğimiz barışçıl yaklaşımı parlamentoya taşırsak, parlementoda da barış sağlanır” dedi ve şöyle devam etti:
“Siyaset sayılara çok duyarlı. Önünde Ciddi rakamlar görürse kayıtsız kalamaz. Eğer seçimlerde ciddiye alınacak düzeyde oy toparlayabilirsek siyasette kendimize bir alan açmış oluruz. Böyle bir durumda, ‘henüz teşkilatlanmasını tamamlamamış bir parti böyle bir sonuç ortaya koyuyor ise, teşkilâtlandıktan donra Türkiye’de neler yapar’ diye yorumlayacaklardır. Sizlerin Düzce’de yaşıyor olmanız bu seçimde partiye destek vermenize engel değildir… İstanbul’da yaşayan tanıdığınız hemşerileri seferber ederek sonuçlara etki edebilirsiniz. Bu çok önemli. Çünkü İstanbul Türkiye’nin kalbi… Buradan verilecek mesaj Türkiye genelinden verilen mesajı da yerine ulaştıracaktır.”
Faruk Arslandok’tan sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bağımsız adayı Doğan Duman ev sahiplerine hitap ederek, “Bizi çok sıcak karşıladınız. Kendimizi evimizde, ailemizin yanında hissediyoruz.” diyerek Abhaz Derneği yönetimine teşekkür etti.
“Türkiye’de bir hayalimiz var: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş mücadelesinde Türk, Kürt, Laz v.d. birçok halk birlikteydi. Çoğulcu bir ortam vardı. Bu şekilde farklılıkların bilinmesi, kabul ve saygı görmesi çok önemlidir. Biz bu anlayışın tekrar hakim olmasını istiyoruz. Çoğulcu bir Türkiye istiyoruz. Kafkasyalılar da, diğer kültürel gruplar da Türk siyasetinde yer alsın istiyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri bunu sağlayamadık maalesef.” diyen Doğan Duman şöyle devam etti:
“Osmanlı zamanında 11 milyon nüfusun içinde 1 milyon Çerkes vardı. İlk Cumhuriyet Meclisi’nde 120 milletvekilinin 25’i Çerkes’di ve iki Çerkes bakan vardı. Yani nüfusuna oranla ciddi bir temsiliyet vardı. Şimdi Türkiye’de 5-6 milyonuz ama parlamentoda üç beş milletvekili var. Onlar da değişik partilerde, değişik anlayışlardalar. Biz nerede hata yaptık diye düşünmemiz lazım. Akil insanlarımızın bunu düşünmesi lazım. Nüfusumuz fazla ama görüyorsunuz nüfuzumuz hiç yok… Bu ülkede bizim sesimize de kulak verilmeli. Ülkenin Çerkes vizyonuna ciddi şekilde ihtiyacı var.”
Türkiye’de 170 kadar Kafkas derneği olduğunu söyleyen Doğan Duman, Kafkasyalıların şimdiye kadar kültürel anlamda belli düzeyde bir örgütlenme gerçekleştirdiklerini ama siyaset ayağının eksik olması sebebiyle yaptıkları ön çalışmaları istenen şekillerde sonuçlandıramadıklarına dikkat çekti. Yasama ve yürütme süreçlerinde yer alınmadığını söyleyen Doğan Duman, “Eğer bizler kimliğimizle yasama ve yürütme organlarında yer alsak, bundan yalnızca bizler değil, içinde yaşadığımız toplum da çok fayda görür. Çünkü biz farklılıklara saygı duyan bir kültüre sahibiz. Bu içinde bulunduğumuz topluma da yansır ve kabul görür” dedi.
Çerkesler’in Türkiye’de en büyük üçüncü etnik grup olmasına rağmen parlamentoda ancak bir düzine milletvekili olduğunu söyleyen Doğan Duman, “Kimse size parlamentoda kontenjan tanıyalım diye gelmiyor” dedi ve şunları ilave etti:
“Bugün Türkiye’deki Çerkeslerden STK’lara gitmeyen çok insan var. Bizler STK’larla yola çıkıp tüm topluma bir mesaj vermeyi planlıyoruz. Türkiye’de var olan bazı bölücü akımlar nedeniyle Kafkasyalılar, kendilerine de bölücü deneceği endişesiyle kimlikleriyle orta yere çıkmaktan hep uzak durdular. Bu saygıyı hak eden ama yanlış bir duruştu. Ama artık çekinmelerine gerek yok. Türkiye çok değişti. Ama bizim kırmızı çizgilerimiz değişmedi: Her zaman şiddet ve teröre karşı olduk, yine karşıyız ve uzağız. Şiddet ve teröre bulaşmamış herkesle görüşür ve işbirliği yaparız. Herkes bilmeli ki Kafkasyalılar bölmek için yola çıkmaz. Aksine bütünleştirmek isterler. Selçuklu devleti zamanında vergi memurları Kafkasya’dan getirilirmiş; tabii ki sebep güvenilir olmalarıdır. Bazıları bu ülkede kendini hala kiracı görüyor, bu çok yanlış. Doğru mesaj verdiğimizde bağrından çıktığımız insanlar bizi anlayacaktır. Onun için Kafkasyalılar olarak çekinmemeli, siyaset yapmayı öğrenmeliyiz. Dernekler güçlenirse siyasette de güçleniriz; siyasette güçlenirsek derneklerimiz de güçlenir. İnşaallah 2023’te parlamentoya vekil göndermek için seçimlerine gireceğiz. Önümüzde fırsatlar olacak. Yeni başkanlık seçimi, küçük partilere önemli avantajlar sağlıyor, onları ön plana çıkarıyor. Bu avantajı kullanmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.”
Doğan’ın konuşmasından sonra Abhaz Derneği Başkanı İlhan Kıymet kendisine teşekkür ederek, ”Bu yola cesaretle çıktığınız için sizi kutluyor, başarılar diliyoruz“ dedi.
Bilahare söz alan ÇDP Genel Başkan Yardımcısı Günsel Avcı, Çerkesler arasında değişik partilere gönül vermiş insanlar olduğunu, bunun da normal olduğunu söyleyerek, “Bu arkadaşlarımız bir bağımsız adaya oy vererek gönül verdikleri, ideolojik bağ kurdukları partilerini zayıflatacaklarını düşünüyorlar. Eğer her partideki bizim insanlarımız bizim Büyükşehir Belediye Başkanı adayına oy vermiş olsa, azdan az, çoktan çok gideceğinden genel seçim aritmetiğine, sonuca tesir edecek bir eksilmeye sebep vermemiş olacaklardır. Bu bakımdan müsterih olsunlar” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
”Evet, bize kayacak oylar seçim sonucunu değiştirmez. İstatistikler bugün kimi öngörüyorsa, seçimi yine o kazanır. Ama bizim adayımızın alacağı oylar ciddi bir seviyeye çıkasa, siyasi platformda da bize ciddi bir alan açılır.”
ÇDP Parti Meclisi üyesi ve mali işler sorumlusu Emine Sezgin de, her seçim döneminde “Türkiye’nin bekası için büyük partilere oy verelim” söyleminin ortaya çıktığını söyleyerek, “Bu çok yanlış. Türkiye’nin beka problemi hiçbir zaman bitmez. Böyle düşüncelere kapılarak sürekli kendi sorunlarımızı ihmal edersek, arada kaybeden biz olacağız ve yok olup gideceğiz.” dedi.
Abhaz Derneği Yönetim Kurulu üyesi Aydın Koç da, ÇDP’nin bu girişimiyle tarihi bir süreç başlattığını belirterek, “Size teşekkür ediyorum. Ama size en büyük sıkıntılar bizim toplumumuzdan gelecektir bunu da kabul etmeniz lazım. Asla yılmayın ve devam edin. Bunun nedenini de sosyologlar araştırılmalıdır. Aslında herkes ülkenin bekası için siyaset yapıyor. Fark bizim bazı önceliklerimizin de olması. Çok doğru bir yoldasınız. Biz de elimizden gelen katkıyı yapacağız. Gelecek kuşaklara kültürümüzü aktarabilmemiz için bu bizim son şansımız” dedi.
Yemek sonrası Başkan İlhan Kıymet ile beraber Köprübaşı Köyü’ne gidilerek Köprübaşı Köyü Adige Kültürevi Derneği ve dernek binası içinde yer alan müze ziyaret edildi.
318