31 Mart yerel idareler seçimlerine hazırlık yapan ÇDP heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Doğan Duman ile birlikte 27 Ocak pazar günü Gaziosmanpaşa Adige Xase Çerkes Derneği’nin NOSTALJİ GECESİ’ne katıldı.
Gençlerin başlattığı eğlence programında davet edildiği piste çıkarak Çerkes dansları yapan Doğan Duman, ardından salonda bulunanlara hitap etti.
“Gençler beni epey yordunuz, şimdi nasıl konuşacağım? Ne güzel eğleniyorsunuz, ne kadar güzel bir kültürümüz var” diyerek espriyle söze başlayan Doğan Duman, kendilerinin de bu kültürün kalıcı olması ve geleceğe taşınabilmesi için çalıştıklarını söyledi. Bu kültürü geleceğe taşıyacak olanlar gençler olduğunu söyleyen Doğan Duman, “Bizim kültürümüz yazılı bir kültür değil, ninnilerden başlayarak, büyüklerden sözle öğrenilen ve nesilden nesle aktarılan bir kültür. Dolayısıyla büyüklerinizden alabildiğiniz kadarını almaya çalışınız. Bu ülkenin bizim kültürümüze ihtiyacı var, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını ben bu yüzden kabul ettim. Elbette İstanbul’da 5 milyon oy alarak, Büyükşehir Belediye Başkanı olma hayaliyle yola çıkmadık, biz bu ülke insanlarına ve yönetimine “BİZ DE VARIZ” demek için yola çıktık. “Çerkeslerin de kültürü var” demek için yola çıktık.” dedi.
Herkesin farklı düşünceleri, farklı aidiyetleri olacağını söyleyen Doğan Duman, “Ama biz derneklerde bu aidiyetlerle değil, milli kültürümüzle varız. Bizler Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin mensupları olarak ömrümüzün büyük bir bölümünü derneklerde geçirmiş kimseleriz. Ama buralarda yapılanların yetmediğini gördük. SİYASAL OLARAK YOKSANIZ, “BİZ DE BU ÜLKENİN PARÇASIYIZ” DİYEMİYORSUNUZ. Ben buna razı değilim, sizler de olmayın” diyerek şöyle devam etti:
“Biz bu bayrağı elimize aldık, devam ettirecek, daha ileriye taşıyacak olan sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Çerkeslerin katkılarını tarih inkâr etmiyor. Kuruluştan sonra ilk parlementoda 120 milletvekilinin 25’i Çerkes kökenliydi, 11 bakanın da ikisi. Günümüzde ise parlamentodaki 600 milletvekilinin sadece üç-beş tanesi Çerkes kökenli ve onlar da değişik partilerde faaliyet gösteriyor.
Çerkesler kültürel sorunlarına çözüm arama noktasında etkili olamıyorlar. Bu bize açıkça bir şey gösteriyor. Bu ülkede cumhuriyetin kuruluşunda vardık, sonrasında da varlığımız kabul ediliyordu ama şimdi artık kabul edilmiyoruz! Ancak kendi partimizi kurarak ve geliştirerek bu birlikte kurduğumuz ülkede biz de varız diyebiliriz. Benim gençlere güvenim var. İstiklal marşımız “KORKMA” diye başlıyor. Bu marş hepimizin marşı. Korku bizleri yıllarca yönetti, artık korkmamalıyız, yasal olarak görünür olma talebimizde yerden göğe kadar haklıyız.
Erişkinler olarak gençlerimizi cesaretlendirelim. Gençler de el ele verip kültürümüze sahip çıkalım. Parlamentomuzda da, belediyelerimizde de, barışçıl kültürümüzle var olalım. Türkiye’ye mesajımız “Biz Türkiye’de kavga istemiyoruz, herkesin birbirini saydığı, birbirine değer verdiği bir Türkiye istiyoruz”dur. Çerkeslerin bir duası vardır “Allah’ım tüm dünyaya güzellikler ver, Çerkezlere de…” diye. Sadece bunu diliyoruz. Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.”
248