Diasporadan dönüş yaparak, Rusya vatandaşlığı veya oturma izni alarak anavatanlarında yaşamayı seçen bir kısım Çerkeslerin, Rusya makamları tarafından, basit ve haklı sayılamayacak prosedür eksiklikleri gerekçe gösterilerek -veya anlaşılır gerekçeler gösterilmeksizin- deport girişimine muhatap edildikleri görülmektedir.
Bunun son örnekleri, oturma izni alarak Nalçik’te yaşamaya başlamış olan Tarık Topçu ile 1993 yılından beri Maykop ve Soçi ili Lazarevskiy ilçesinde yaşayan, evlilik yoluyla Rusya vatandaşlığı da almış olan Muammer Canıdemir’dir.
Oturma iznini 1993 yılında alan, Rusya vatandaşlığını da 1997 yılında kazanan Muammer Canıdemir’e yirmi bir yıl aradan sonra 2018 yılında, “vatandaşlık başvurusu sırasında yanlış adres verip yanıltıcı beyanda bulunduğu” gerekçesiyle vatandaşlığının iptali yönünde dava açılmıştır.
Muammer Canıdemir, vatandaşlık başvurusunu yaptığı 1997 Kasım ayında bildirmiş olduğu adreste yaşarken; evlilik nedeniyle vatandaşlık aldığı 6 Aralık 1997’den sonra adresini değiştirmiştir. Aradaki bu kısa zaman farkının aleyhine kullanılması, tanıklarının ve zaman aşımının dikkate alınmaması, asıl meselenin “yanlış ve yanıltıcı beyan olmadığı” kanaati oluşturmaktadır.
Oturma izni veya vatandaşlık alarak anavatannda yaşamayı seçenlere karşı bu şekilde yaşam düzenlerini bozacak muamelelerde bulunmak doğru ve adil bir davranış değildir.
Bu tür yaklaşımlar anavatanlarıyla iyi ilişkiler geliştirip pozitif katkıda bulunmak isteyenler için ciddi şekilde güven sarsıcı olmaktadır.
Umarız ki sudan sebeplerle insanların yaşam düzenlerini bozacak uygulamalara bir an önce son verilir ve adalet tesis edilerek mağduriyetler giderilir.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
150